Page 13 - Life in Life - Haziran 2018
P. 13

Kanlıca İskelesi’nde yaşlı çınarların altında
             çayınızı yudumlarken hemen yanınızdan beklentili
             bir kedi geçer. İleride uzanmış köpekler ile
             aralarında bir husumet yoktur. Güvercinler
             için yem satılır hemen iskele çıkışında. Rüzgar
             bırakmaz orayı. İskelenin yanındaki banklarda
             otururken denizden gelen esinti, karşı kıyıya gidip
             gelen, müşteri bekleyen tekneleri sallar durur.
             Tarihi İsmailağa Kahvesi’nin duvarlarında 1954
             yılında boğazda buzlar üzerinde yürüyen insanların
             siyah beyaz fotoğrafları vardır. Geçmişten
             günümüze yol alan kahveden pudra şekerli Kanlıca
             Yoğurdu yemeden ayrılmak olmaz. Yine de her
             seferinde Kanlıca İskelesi’nden ayrılık zordur.

             İstanbul’un iskeleleri dendi mi, günün rutininden            ritimlerini, faytonların albenisini, ada
             uzak hatıralarımızı süsleyen adalar iskeleleri               konaklarını, bahar dendi mi mimozaları
             akla gelir. Beyaz alımlı görüntüsüyle Büyükada               müjdeler. Romanlarımızda ada iskelesi desek,
             İskelesi bize ada hayatını, belki de artık sadece            Huzur romancısı Tanpınar’ın kahramanı
             hatıralarımızda anımsanacak nal seslerinin
                                                                          Mümtaz’ın Büyükada iskelesinde Nuran ile
                                                                          karşılaşma sahnesi belirir: ‘İskele ağır bir
                                                                          bahar kokusu içindeydi. Hemen herkesin elinde
                                                                          büyükçe bir çiçek dalı vardı. Birkaç kişi yeni
                                                                          açmış gül demetleri taşıyorlardı. Bütün kalabalık
                                                                          bir çiçek yağmasından geliyor gibiydi. Nuran
                                                                          onu uzaktan görünce eliyle küçük bir işaret
                                                                          yaptı. Genç adam, hiç ihtimal vermediği bu
                                                                          tesadüften ve kendisine daha imkansız görünen
                                                                          bu âşinalıktan mesut, ona doğru yürüdü.’

                                                                          1887-1963 yılları arasında yaşamış olan
                                                                          Abdulhak Şinasi Hisar’ın çocukluğu
                                                                          Büyükada’da geçmiştir. Geçmiş Zaman Köşkleri
                                                                          isimli anı kitabında vapur Büyükada’ya gelince
                                                                          iskelenin sağ tarafında kalan, çamlığın en
                                                                          yüksek noktasında sarı boyalı, yeşil panjurlu
                                                                          çocukluğunun evinden bahseder: ‘Ezani saatle
                                                                          yaşanan bu eski zamanlarda son vapur iskeleye
                                                                          sular kararırken yanaşırdı.Vapurun suların
                                                                          üstünde siyah ve hemen hareketsiz bir gölge
                                                                          gibi süzülerek yaklaştığı görülünce evdeki
                                                                          hanımların bahçeye çıkarak selamlığın arka



                                                                                                                      13
                                                                                                                      13
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18