Page 14 - Life in Life - Haziran 2018
P. 14

iskelesi, boğazın içinde kendince bir lagün
                                                                oluşturup sandallarını saklar ve bir sandal ters
                                                                çevrilmiş iskeleye yaslanmış uyur. Kediler ve
                                                                martılar bu iskelelerin olmazsa olmazıdır. Çünkü
                                                                deniz, balıkçılar ve balık iskelenin etrafındadır.

                                                                2005 yazında Büyükada’da, 2006-2007 yaz ve
                                                                sonyazında Heybeli’de ev tutup yaşarken Ada
                                                                Defterleri’ni yazan Enis Batur bizi adalara sürükler
                                                                ve oradaki günlük yaşamı öyle güzel anlatır ki,
                                                                kitabın sonu gelmeden kendimizi ada iskelesinde
                                                                buluruz: ‘24 Haziran 2006, 16.45-Heybeli’de, derin
                                                                geniş bir balkonda. Bugün, 13.15 vapuruyla geldik
                                                                adaya; iki bavul, iki çanta, dört ay boyunca aksak
                                                                topal bir süreklilik adına yanımızda getirdiklerimiz,
                                                                şimdilik.’ İskelede misafirler karşılanır. İstanbul’a

       tarafına gelen set üstünde toplanmaları adet             geçilir. Sonra bazen balkonda bazen iskeleye
       olmuştu. Sarı yuvarlak demir bir masa etrafında          yakın restoranlarda yemek yenir. Sonra sonbahar
       gösterişli ve bahtsız bahçe iskemlelerine oturarak       gelir. İskelenin yolcuları azalır. Yağmurlar
       büyükbabamın gelmesini beklerlerdi.’ Yasemin             fırtınalar başlar. Artık iskelelerde yalnızca adalılar
       kokuları arasında çocuklar oyunlarını, büyükler          beklemektedir.
       işlerini bırakarak iskeleye yanaşan vapurları
       seyrederken hep beklenen biri vardı.

       Kadıköyü’nde doğan Selim İleri de Yıldızlar
       Altında İstanbul anı kitabında, Kadıköy,
       Moda, Büyükada iskelelerini uzun uzun
       anlatır:‘Kadıköyü iskelesi bende hep martılarla,
       karabataklarla belirir. Beyaz binanın üst katından
       bazen müzik sesleri gelir ve cazbant romantik
       parçalar çalmaktadır.’ Kadıköyü iskelesinin
       herhalde en belirgin özelliği karşısındaki
       Haydarpaşa iskelesiyle selamlaşmasıdır.
       Haydarpaşa’da trenden inip o denizle kucaklaşan
       merdivenleri nasıl özlemeyiz ki!
       Selim İleri Boğaziçi iskelelerinini de unutmaz:
       ‘Onlar artık birer küçük yalı inceliğindeydi.
       Hemen hepsi ahşaptı; beyaz ve lacivert
       yağlıboyalarıyla bayram için bahriyeli çocuk
       kıyafetine bürünmüş görünürlerdi.’der. Bu
       bahriyeli minik iskelelerden biri Beylerbeyi




      14
      14
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19