Page 13 - Life in Life - Haziran 2019
P. 13
İstanbul’un plajlarıyla ünlü olduğu yıllar. Moda,
Fenerbahçe, Küçüksu, Tarabya, Yeşilköy, Florya
plajları artık sadece kartpostallarda. O zamanlar
plaj denmiyor; güneş banyosu veya deniz hamamı
deniyor. Giriş ücretli 60 para, loca 100 para, lüks
loca beş kuruş.1867 yıllarında İstanbul’da 62 deniz
hamamı bulunuyordu. Maltepe’de bulunan meşhur
Süreyya Plajı’nın özelliği ise denizinin içinde Venüs
heykeli olan Bakireler Tapınağı’nın bulunmasıydı.
1930’larda Safiye Erol ilk romanını çıkarıyor. Kapakta
Münif Fehim Efendi’ye ait bir resim, boneli bir hanım
denize atlıyor. Arkada moda plajı, beyaz kabinler, tahta
iskeleler. Kitabın kapağında ‘Kadıköyü’nün Romanı’
yazıyor. Biz kitabı ikibinli yıllarda Kubbealtı Neşriyatı’nın
çıkardığı kitaplarda okuyoruz: ‘Necdet, ceketi kolunda,
yokuşu tırmandı. Her akşam vapurla Moda’ya çıkıyor,
deniz banyolarına gidip tozlu ve yakıcı bir günün,
yorgunluğunu döküyordu. Bomonti Bahçesi’ne girerken
önünde giden bir kıza dikkatle baktı. Kız kırmızı mayo
üzerine lacivert faniladan bir pijama pantolonu çekmiş,
başına geniş bir hasır şapka geçirmişti. Havlu bornozunu
koltuğunun altına sıkıştırmış, biraz dalgın ve bezgin bir
yürüyüşle ilerliyordu.’
Selim İleri çocukluğunun geçtiği bu dönemleri
kitaplarında anlatır: ‘O Moda plajı çocuğun yaz
rüyasıydı.’der. İstanbul’un Sandık Odası kitabında
plajlarda çalınan ‘Guantanemara’ şarkısından Doris
Day’in şarkılarından bahseder: ‘Fıransızca şarkılar:
Charles Aznavour’un sesi de hatıralar bırakmıştır,
plajın son parlak yıllarında. Deniz tertemizdi
önceleri. Yeşil cam kırığı kıyılarından açıldıkça,
Marmara’ya özgü güneşin daima hülyalı pembe
serpintiler bıraktığı mavi bir denize kavuşurdunuz.
Duhuliye dışında ikişer üçer kişilik kabinler ve bir
de aile kabinleri vardı. Plaj çalışanları tahtanın
kirlenmemesi için, kumlu ayaklarınızın peşinden
kırmızı kovalarla koştururlar, su taşırlar, su
getirirlerdi.’ Tüm bu okuduklarımız İstanbul’un
yitirdiği belleği gibidir. Sanki sadece romanlar için
yazılmış var olmamış, hayal edilmişlerdir.
Nazlı Eray’ın Yıldızlar Mektup Yazar kitabının
roman kahramanı çocukluğundaki Fenerbahçe
plajını anlatır: ‘Annemle Fenerbahçe’deki plaja
gidiyoruz. Kapıda duhuliye kesiliyor. Ufacık bir
13
13