Page 79 - Life in Life - Haziran 2019
P. 79

metabolik fonksiyonlar üzerine faydalı etkilerinin kısa
                                                                      zincirli yağ asidi üretiminde artış sağladığı ve posa
                                                                      fermentasyonundan elde edilen gastrointestinal ilişkili
                                                                      lenfoid dokuyu (GALT) güçlendirdiği bilinmektedir.
                                                                      Kişiye özel mikrobiyota analizleri kişiye özel tedavi
                                                                      yaklaşımlarını destekler mi?
                                                                      Kişilerin genetik dizilimleri, vücudundaki bakterilerin
                                                                      oranı ve genel bağışıklık sistemi birbirinden farklıdır.
                                                                      Oysa biz hastalara bir sürü tedavi öneriyoruz,
                                                                      antibiyotikler veriyoruz ama artık tıbbın gittiği bir
           etkileri olması ve üretim ve depolama sırasında stabil     yön var, kişisel tıp. Bağırsak mikrobiyota analizleri
           olması, canlı kalabilmesi gerekmektedir. Probiyotiklerin   kişisel tıp yaklaşımının en önemli basamaklarından
           Chron’s hastalığı, ülseratif kolit ve irritabl bağırsak    biri olarak görülmektedir. Bağırsak mikrobiyota
           sendromu gibi gastrointestinal sistem hastalıklarındaki    analizi yaparak, bağırsaktaki bakterilerin oranını ve
           tedavi edici etkilerinin yanında obezite gibi pek çok      dengesizlik koşulunun ilişkili olduğu klinik durumu
           hastalık üzerindeki olumlu etkilerini bağırsaktaki bakteri   saptamak ve kişinin hangi inflamatuvar hastalıklara
           kompozisyonunu değiştirerek yaptığı kabul edilmektedir.    maruz kalma olasılığı olduğunu ortaya koyma olanağı
           Probiyotik, seçilmiş bakterilerin belli konsantrasyonda    sağlanacaktır. Bunun tedaviye katkısına gelince,
           hazırlanmasıyla oluşturulmuş formüllerdir.                 bağırsak mikrobiyotası yapılan analizler sonucunda
           Probiyotiklere güncel yaklaşım metagenom analizleri        kişiye ve kliniğine özel belirlenecek probiyotiklerle
           ile kişiye özel bakteri desteğinin belirlenebilmesi        desteklenebilir kişiye özel beslenme üzerine çalışmalar
           yönündedir. Canlı bakterilerden oluşmuş destek ürünler     yapılabilir duruma gelecektir.
           olduğu için uzman kontrolünde önerilmesi uygundur.         Bağırsak mikrobiyotasının genom analizi ile
           Ülkemizde ilk kez tarafımızca hazırlanmış olan Türkiye     profillenmesi, elde edilen profil ile kişiye özel beslenme
           Probiyotik Rehberi’nden kullanımda olan probiyotik         programı ve probiyotik desteklerinin oluşturulması,
           preparatlarına ulaşmak mümkündür.                          hücre yenilenmesine yönelik gerekli desteklerin kişiye
           Prebiyotikler ise; bu bakterilerin çoğalmasını             özel program ile birlikte verilmesi, Oluşturulan beslenme
           sağlayacak lifli bir takım preparatlardır. Gıdalar         programının detoks, hücre yenilenme, yaşlanma karşıtı
           yoluyla doğal olarak da alınabilir. Prebiyotik,            özellikler taşıması ve beslenme programını destekleyen
           bağırsakta öyle lifli alt bir zemin oluşturabilir ki,      egzersiz önerisi sağlıklı yaşam ve yaşlanma karşıtı
           faydalı probiyotik bakterileri de çoğalır. Dünya Sağlık    sağlığın desteklenmesinde en güncel yaklaşım olarak
           Örgütü, seçici olarak fermente olabilen, gastrointestinal   görülmektedir. Sağlıklı yaşam konusunda sağlıklı
           mikroorganizmaların kompozisyon ve/veya aktivitesini       bağırsak çok önemli bir yerde bulunmaktadır.
           etkileyerek, bireyin iyi olma hali ve sağlığı üzerinde
           olumlu etkileri olan besin bileşenlerini prebiyotik
           olarak tanımlamaktadır. Prebiyotik özellik gösteren
           diyet bileşenlerinin büyük çoğunluğunun karbonhidrat
           yapıda olduğu görülmektedir. Fruktooligosakkaritler
           (FOS), inülin ve galaktooligosakkaritler en çok bilinen
           prebiyotikler olup doğal kaynakları arasında muz,
           elma, çilek, enginar, kuşkonmaz, soya fasulyesi, tam
           buğday, arpa, keten tohumu, badem ve ceviz yer
           almaktadır. Prebiyotiklerin bağırsaktaki immun ve



                                                                                                                      79
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84