Page 27 - Life in Life - Haziran 2019
P. 27

göçler sonucu, nüfusları tam bilinmiyor.Buna rağmen,
              95 bin’i Bayan Ölgi’de, 40 bini Hovd’da olmak üzere
              150 bin civarında Kazak olduğu tahmin ediliyor.
              Bayan Ölgi önceleri bir Kazak vilayeti imiş.
              Kurban kesimi ve Kurban eti dağıtımı
              Biz gitmeden kurbanlarımız alınmış. Ve kesim yerine
              ulaştırılmış. Bayram namazımızı Kazak kardeşlerimizle
              birlikte kıldıktan sonra kısa bir bayramlaşma merasimi
              yapıyoruz. Yaşlı kazaklarla kısa bir sohbetten sonra
              Kurban kesim yerine hareket ediyoruz. Hazırlıklar tamam.
              Koçlar, koyunlar dizi dizi sıralanmış. Kurban olmayı
              bekliyor.  BismillahiAllahu Ekber. Üzerimizdeki 150
              bağışçımızın emanetlerini kasaplara tek tek tevdi ediyoruz.
              Allah kabul etsin. Ardından parçalanan etler çevrede     Moğolistan’da Sanki herkes Türkçe biliyor
              önceden tespit edilmiş yoksul Kazak çadırlarına bırakılıyor.   Rakım yüksek, bulutlar uçsuz bucaksız steplerin arasından
              Moğolistan’da Kımız Molası                               sanki başımızın üstünden usul usul akıyor. Moğol kökenli
              Yol boyunca Moğol Çadırları, öbek öbek. Rehberimiz       olup Türkçe’yiİzmir  aksanı ile konuşan Rehberimiz ve
              bir çadırda kımız molası verelim dedi. Aynı zamanda      şoför babası ile birlikte  KARAKUM’a kadar keyifli bir
              yemek de yeriz dedi. Bir çadır öbeğinde yemek molası     yolculuk yaptık. Rehberimin bana  Moğolgelenek ve
              verdik. Yemek çeşidi yok. Et, et, et… Çiğnemekten        göreneklerini tüm detayları ile ve çok güzel bir Türkçe ile
              avurtlarınız ağrıyor. Kımız da getirdiler. Tatmamızı     anlatması  benim için bulunmaz bir fırsat oldu.
              istediler. Bizdeki ekşi ayranı andırıyor.                Moğolistan benim için bu kadar ülke gezdikten sonra
              Mutfak kültürü                                           hayallerimi süsleyen bir ülkeydi. Nitekim bu seyahatte

              Ülkede sebze tarımının yapılamaması yüzünden mutfak      bu imkanı buldum.
              kültürü oldukça fakir. Moğol Sofrasının üç değişmeyeni   Burada birçok kişi Türkçe bilmekte ve çok iyi
              kırmızı et, havuç ve patates. Bu üçlüye ek olarak bazen    konuşmaktadır. Hatta birçoğunu Türk bile sanabilirsiniz.
                                                                       Günlük hayatta pek çok Türkçe kelime ile karşılaşıyorsunuz.
              pilav ve makarnada getiriyorlar.  Tavuk eti görmedik.    Kulak kabarttığınızda bir kısmı anlaşılıyor.
              Tabağımıza gelen kırmızı et bizdeki gibi yumuşak         Moğolistan’ı Birkaç cümleyle Anlatmak istesek
              kıvamda değil. Sert. Çiğnemekten dolayı avurtlarımız
              ağrıdı. Yediğimiz tüm etler çiğnemesi zor türden etlerdi   Hacı İbrahim !Moğolistan’ı birkaç cümleyle bize anlat
              ama böyle yemeyi seviyorlar.Et, Moğolların temel         deseler; göz alabildiğine insan eli değmemiş uçsuz
              besini. Eti iştahla ve elle yiyorlar.                    bucaksız bozkır, başı boş gezen milyonlarca koyun,
                                                                       keçi, at ve inek sürüsü ve nüfusun yarısından fazlasının
              Bir de köstebek etinin çok sevildiğini ve pahalı bir     yaşadığı ”Moğol Çadırı” olarak telaffuz edilen ger
              yiyecek olduğunu öğrendik.                               çadırları ve Cengiz Han olarak anlatırdım.
                                                                       Çok geniş bir ülke

                                                                       Moğolistan toprakları kısa süren yaz günlerinin hemen
                                                                       ardından gelen kışla  neredeyse 9 ay soğukla mücadele
                                                                       ediyor. Ağustos ayında gitmiş olmamıza rağmen biraz
                                                                       yeşillik beklerken sanki kış başlıyordu. Döneceğimiz gün
                                                                       kar yağışıyla karşılaştık.  Moğolistan’da kış uzun sürüyor.
                                                                       Kısa bir yaz ve  erkendenyine kışa giriyor. Kuzey yarım
                                                                       kürede normalde Ağustos ayı en sıcak ay ama burada
                                                                       Ağustos’ta kış başlıyor ve Temmuz senenin en sıcak ayı.
                                                                       Denizden ortalama yüksekliği 1580 m olan ve bir kısmı
                                                                       çöl iklimine sahip olan Moğolistan’da gece ile gündüz
                                                                       arasındaki ısı farklılığı oldukça fazla. Ağustosta üşüdük.


                                                                                                                      27
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32