Page 90 - Life in Life - Haziran 2016
P. 90
life KİTAP
Son padişah Sultan Va-
hideddin ile son halife
En Son Çıkan Kitaplar Abdülmecid Efendi’nin to-
runu olan Neslişah Osma-
noğlu, altı asırlık Osmanlı
İmparatorluğu’nun yıkı-
lıştan önce dünyaya gelmiş
son prensesi idi... 1921’in 4
Şubatında doğmuş ve Osma-
noğlu ailesinin mensuplarının
İnanca, inançsızlığa, ara- kayde- dildiği Hanedan Defteri onun
yışa, farklı kadınlara ve ismi ile noktalanmıştı...
aşka dair baş döndürücü Neslişah Osmanoğlu maceralarla ve hüzün-
bir yolculuk... lerle dolu bir hayat yaşadı. Saraylarda geçen
Ben ne annem gibi din- çocukluk senelerini ardarda gelen sürgünler ve
sıkıntılar takip etti. Gelin olarak gittiği yabancı
darım, ne babam gibi bir memleketin first lady’si iken ihtilâl ve darbe
kâinatın, beş duyumla rüzgârlarına yakalandı, ihtişamın zirvesinden
kavradığım şeylerden askerî mahkemelerin çatık kaşlı hâkimlerinin
ibaret olduğuna kaniyim. önüne, tehlike dolu günlere sürüklendi... Üç
Öyleyse ben neredeyim? Ne yaşında kovulduğu vatanına, yani Türkiye’ye ise
mutlak dindarlığa, ne de mutlak akılcılığa dahil ancak 40 yaşından sonra dönebildi...
olmak isteyenler için bir başka yaklaşım, yeni
bir varoluş şekli yok mu acaba? Bir üçüncü yol
mesela? Kim bilir? Eğitim ve öğretmenlik hak-
Şirin, Mona ve Peri… Günahkâr, İnanan ve Şaşkın. kında bugüne kadar biriktir-
Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine farklı dikleri kuramsal, tarihsel ve
güncel fikirlerini paylaşmak
üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir? Arkadaş üzere bir araya gelen Doğan
olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş? Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan,
Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının uzun soluklu bir yol arka-
tam ortasında hiç kimselere benzemeyen, karizmatik bir daşlığı kurdular. Yaklaşık bir
adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı bir aşk... yarım yıla yayılan bir zaman dilimi
kalan... seneler sonra yeniden canlanan... içinde, sadece İstanbul’da
Elif Şafak büyüleyici dili ve sağlam olay örgüsüyle değil, Türkiye’nin çeşitli
inanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka kentlerinde “öğretmen”i konuştular, tartıştılar ve bü-
dair baş döndürücü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. tün bu kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil
edecek şekilde düzenlediler.
Havva’nın Üç Kızı Türkiye ile Avrupa, dün ve bugün Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusun-
arasında gidip gelen güncel bir hikâye anlatıyor. da Türkiye’nin en birikimli düşünürlerinden Doğan
Yüzyılımızın en çok tartışılacak konularından Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan’ın yalnızca kendi ara-
birini kışkırtıcı kahramanlar aracılığıyla ele alan, larındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları
temposu hiç düşmeyen, kolay kolay unutamayaca- diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi
ğınız bir roman. bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek.
Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her
alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere...
90