Page 29 - Life in Life - Ekim 2015
P. 29
• Kişinin doğal saç özellikler: Normal/kuru/yağlı ya da ince/kalın gibi.
• Şekillendirici kozmetik ürün (jöle, saç spreyi, biryantin gibi) kullanımı ve sıklığı
• Fiziksel şekillendirme (ısı ile dalgalandırma veya düzleştirme) tercihi ve uygulama sıklığı
• Kimyasal şekillendirme (Düzleştirme ve perma) varlığı ve sıklığı
• Renk uygulamaları (renk açma, boyama gibi) varlığı ve sıklığı
• Saçlı derinin özellikleri: Kuru, yağlı, kepekli, seboreik dermatitli gibi.
• Yaşadığı iklimin özellikleri: Rüzgarlı hava, kuru hava ya da soğuk/ sıcak/ nemli ortam gibi
• Güneş teması
• Yaşam alışkanlıkları: Hergün yüzme havuzunda yüzme, denize girme gibi
• Yıkama sıklığı
• Kullandığı şampuanın özellikleri
• Kurutma şekli
u faktörlere birçok geleneksel ve kişisel diğer uygulamalar eklenebilir. Saçların genellikle birden fazla zarar
veren faktöre maruz kaldığı unutulmamalıdır. Uygun olmayan temizleyici kullanımı, saça zarar veren rüz-
gar/soğuk gibi iklimde yaşama, sık güneş teması, sık yıkama, sıcak hava ile kurutma, sık fön çektirme, yüz-
me havuzunda bonesiz yüzme, birbirine yakın zamanlarda kimyasal renk ve şekil verme işlemine maruziyet
Bgibi işlemlerin birçoğu çoğu kez aynı zaman diliminde ya da birbirine yakın olarak uygulanmaktadır. Sonuç
olarak güzel görünme amacımız tersine dönerek saçta zarar oluşturma eylemine döner. Ancak kişiler hem bu uygulama-
lardan vazgeçmek istemezler ve hem de saçlarının sağlıklı ve güzel görünmesini isterler. Öncelikle hekim olarak yukarıda
ana hatları bulunan değerlendirmeler yapılmalıdır ve kişilere bu uygulamalar/alışkanlıklardan uzaklaşmadıkça saçlarının
çok sağlıklı görünüme ulaşmayacağı söylenmelidir. Örneğin, siyah renkli bir saç sarıya boyandı ise renk açma işleminin
ciddi hasar vereceği ya da perma veya düzleştirme yapılmış bir saçda ciddi hasar oluşacağı unutulmamalıdır. Böylece
hasarlanmış saça ek olarak sık fön uygulanması, içinde kimyasalların bulunduğu yüzme havuzunda bonesiz yüzme ya da
yoğun güneş altında dolaşılma gibi faktörler biraraya gelince hasar daha da artacaktır. İşte bu noktada şampuan ve saç
bakım ürünlerinden yarar beklemenin bir anlamı yoktur. Bu nedenle öncelikle saçımızı çok hasarlandıran işlemlerden
uzak tutmamız ana amaç olmalıdır.
Bazen de saça uygun ürün kullanımı saçlı deriye rahatsızlık hissi verirken, saçlı deri için kullanılan medikal şampu-
anlar/tedaviler saçlarda kuruma ve hasara neden olabilir. Örneğin kuru saça sahip ya da boya, perma gibi bir işlem ile
hasarlanmış saça sahip kişilerde kepeklenme tedavisi amacı ile kullanılanılan şampuan ve saç bakım ürünleri saçlardaki
kuruluğu, dolayısiyle de hasarı arttıracaktır. Bu durum diğer saçlı deri hastalıklarında tedavi verirken saç bakımı yönün-
den değerlendirme yapmamızı da gerekli kılar: Örneğin yine kuru ya da hasarlı saçları bulunan bir saçlı deri psoriasisi
bulunan olguda, keratolitik ajanların saçlara ek bir zarar vereceği unutulmamalıdır.
Görüldüğü üzere saç bakımı kişiye özel, birçok faktörü barındıran komplike bir durumdur. Bu yazıda ana olarak işlem
uygulanmamış ve saçlı deride problem bulunmayan kişilerdeki saç bakımından bahsedilecektir.
Saç sebum olmasa hiç toz tutmayacak olan, sert hidrofobik protein yapısındadır. Sebum saçta koruyucu film oluşturur,
saçta parlaklık ve esneklik sağlar. Saçta oluşan koruyucu film tabakası saçı kayganlaştırır, böylece kolay taranır ve tara-
ma/fırçalama sırasında hasarlanmayı azaltır. Ancak sebum çevresel toz, havadaki kir oluşturan maddeler, duman, yağ gibi
maddeleri çeker. Bunlara terle atılan maddeler, stratum korneum artıkları ile jöle/sprey/biryantin gibi kozmetik ürünlerin
artıkları eklenerek ‘saçın kirlenmesi’ olarak adlandırılan kötü görünüm ortaya çıkar. Dolayısiyle saç bakımında ana öge
hasar vermeden temizlemektir. Bu yazıda saç bakımı ‘normal, kuru ve yağlı’ olmak üzere 3 bölümde anlatılacaktır.
29
29