Uz. Dr. Sevgi Sönmezer
Vitiligo, derinin renginden sorumlu melonoritlerin yıkımına bağlı olarak gelişen beyaz renk değişikliğidir. Halk arasında ALA hastalığıda denir. Kişilerin ellerinde, yüzlerinde beyaz lekeler şeklinde görülür. Nüfusun % 1‘ inde görülür. Hastaların yarısı 20 yaşın altındadır. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; ırsi, immünolojik, sinirsel ve çevresel etkenler üzerinde durulmaktadır.
Vitiligolu hastalar genellikle hastalıklarının başlangıcını spesifik bir yaşam olayına, krize veya hastalığa bağlayabilirler. Ruhsal ve fiziksel bir travmadan sonra vitiligonun meydana gelmesi sık rastlanan bir durumdur. Stres yükünü arttıran işten ayrılma, bir yakınının kaybı, kaza, hastalık gibi sebepler vitiligoyu başlatabilmektedir. Isı ve ultroviyole ışını, basınç gibi fiziksel travmalarda hastalığı başlatır.
Vitiligo belirgin olarak; pernisyöz anemi, hashimato tiroiditi, diabet, addison hastalığı, pelad, lupus…. gibi otoimmün hastalıklarla da birlikte görülebilir. Fakat vitiligonun seyri bu hastalıklardan bağımsızdır.
Çocuklukta başlayanlarda daha belirgin olmak üzere hastaların yaklaşık % 30‘ unda ailede başka bir vitiligolu hasta vardır.
Hastalığın tanısında wood ışığı muayenesi ve punch biyopsi yardımcı olur.
Hastaların % 20 – 30‘ u uzun bir süre sonra da olsa kendiliğinden iyileşebilir. Vitiligolu hastaya yaklaşımda hastalığın bulaşıcı olmaması gibi özellikleri, seyri,ve tedavi seçeneklerinin anlatılması önemlidir. Tiroid fonksiyon testleri, tiroid otoantikonları araştırılabilir. Vitiligolu deri ultraviyole ışınlarına duyarlıdır ve güneş yanığı kolay oluşur. Özellikle açık bölgelerdeki lezyonlara güneşli ortamlarda mutlaka güneşten koruyucu kremler uygulanmalıdır.
Kortizonlu kremler, pimekrolimus krem, ışın tedavisi, ağızdan alınan ilaçlar tedavide kullanılır.
Immunoterapi ve psikoterapi de tedavide çok yardımcıdır. Hastaların vücut dirençleri yükseltilmeli, psikolojileri düzeltilmelidir…