Prof. Dr. Metin Görgü
Estetik, Plastik Rekonstrüktif Cerrahi
Ultraviyole (UV) ışınlarının cilt yaşlanmasında ve cilt kanseri oluşumunda rol oynadığını biliyoruz. UV ışının doğasını, etkilerini anlamak, yarar ve zararlarını, korunma biçimlerini bilmek sağlımız için önemlidir. Güneşin etkilerini üzerimizden uzak tutmanın iki önemli avantajı vardır. Cilt genç kalır, daha az leke, daha az kırışıklık, daha güzel görünüm. Diğer önemli avantajı ise ultraviyole ışınlarına bağlı gelişen cilt kanseri riskini azaltır.Tabi güneşin yararlı etkilerinden faydalanmayı da ihmal etmemek gerekir.
Güneşin yararları ve zararları
Güneş ışığı hayatın varlığı için gereklidir, örneğin fotosentez hayatın varlığı için vazgeçilmezdir, insan psikolojisi üzerinde olumlu etkisi vardır, güneşli havalarda kendimizi daha iyi hissederiz, vücutta vitamin D üretimi için gereklidir, mikroplar için öldürücüdür.
UV ışınları deride yaşlanmaya ve hatta maruz kalış süresine, sıklığına, ışın yoğunluğuna ve cilt rengimize bağlı olarak cilt kanseri oluşumuna neden olmaktadır. UV ışınları ciltte ciddi hasar oluşturur ve uzun süreli güneş etkisi erken yaşlanmaya neden olabilir. Olumsuz etkileri arasında güneş yanığı, belirgin kırışıklıklar, ciltte kaba görünüm, görünür kılcal damarlanma (telenjiektaziler), pigment artışı, cilt lekeleri, allerji, cilt bağışıklığının baskılanması ve zamanla gözlerde katarakt oluşması sayılabilir. UV ışını ve Vitamin D üretimi; UV B camdan geçemez, Vitamin D yapımı için gerekli olan UVB dir. Camdan geçemediği için Vitamin D eksikliği için dışarıda güneşlenmek gerekir. D Vitamini için uygun saatlerde 30 – 45 dk güneşlenmek yeterlidir. Çıplak cilt alanının yaklaşık %20 civarı olması gereklidir. Örneğin gövdenin ön yüzü, ya da tüm sırt gibi.
Güneşin kanser etkisi
UV ışınlarının, güneşe maruz kalan yüz, boyun, el ve diğer vücut bölgelerinde iyi huylu, kötü huylu ve kötü huyluya dönüşebilen bir çok cilt lezyonuna neden olduğu kanıtlanmış bilimsel bir gerçektir. UV ışının cilt kanseri riski ile önemli derecede ilişkili olduğu bilinmektedir. Cilt Kanserlerinin % 90’ı güneşin UV radyasyonuyla ilgilidir.
Cilt tipinin önemi
Cilt tipleri cilt rengi, saç rengi, göz rengi, cildin güneşe verdiği tepkiye göre sınıflanmaktadır. Tip 1 açık tenli, sarı, kızıl saçlı, renkli gözlü ve güneşte hemen yanan hiç bronzlaşmayan bireyleri tanımlarken, Tip 6 ya doğru cilt, saç ve göz rengi koyulaşırken, cildin güneşte yanma oranı azalmakta ve bronzlaşma oranı artmaktadır. Melanin pigmenti cildi UV ışınlarından korumaktadır, açık renk ciltlerde UV etkisi çok daha fazla görülmekte, açık renk ciltlerde cilt kırışıklıkları, cilt lekeleri, cilt kanseri daha fazla görülmektedir.
UV (Ultraviyole) Işını
Gözümüz 400 nm – 1000 nm arasında dalga boyuna sahip ışıkları görebilmektedir. 1000 nm den daha uzun dalga boyuna sahip ışınları göremeyiz, bu ışınlara Kızılötesi yani Infrared ışınlar denir. Benzer olarak gözümüz 400 nm den daha kısa dalga boyundaki ışınları da göremez, bu ışınlara Morötesi yani ULTRAVIOLE ışınlar denir. Ultraviole ışınları elektromanyetik spektrumda 100-400 nm dalga boyu arasında bulunan ışın grubudur. Güneşin yeryüzüne ulaşan ışınlarının yarısı kızılötesi, yarıya yakını görünür ışınlar ve %5 kadarını morötesi ışınlar (UV) oluşturmaktadır. Ozon tabakası 285 nm altındaki ışınları yani UVC ışınlarını geçirmemektedir. UVA (320-400 nm), UVB (285-320 nm) ve UVC (100-285 nm) olarak dalga boylarına göre 3 gruba ayrılır. UVC, cilt için zararlı ve kanser oluşumunu tetikler, ancak atmosferdeki oksijen ve ozon tarafından emilir ve yeryüzüne ulaşamaz, bu nedenle cilt üzerinde bir etkisi görülmez, daha çok bazı ortamlarda sterilizasyon için mikrop öldürücü olarak kullanılır.
UVB ışınının önemli kısmının atmosfer tarafından filtrelenmesine rağmen yeryüzüne ulaşan kısmı cilt üzerinde etkili olur. UVB kanser oluşumunu tetikleyen bir etkiye sahiptir. UVB ışığı, DNA’ya zarar verir ve hücrelerin kendini onarma yeteneğini engeller. Güneş Koruyucu Kremler Yapılan bilimsel araştırmalarda güneş koruyucu krem kullanan kişilerde cilt yaşlanmasının daha düşük olduğu görülmüştür. Koruyucular, cilt kanserini önlemede önemli rol oynar. Güneş ışığından gelen UV ışınlarından korunmak suretiyle, cilt kanserine öncü olan hasarların büyük kısmı önlenebilir.
İyi bir güneş koruyucu krem hem UVA hem UVB’ ye karşı etkili koruma sağlamalı, alerjik olmamalı, kullanımında oluşturduğu görüntü kozmetik olarak kabul edilebilir olmalı, toksik olmamalı, güneş ışığı altında stabil kalmalı, suya dayanıklı olmalı, deriye nüfuz etmemeli, ayrıca, herhangi bir reaktife veya zararlı yan etkiye neden olmadan, emilen ışık enerjisini dağıtma, yansıtma veya bloke etme özelliğine sahip olmalıdır.
Yazının devamı Ocak 2018 sayısındadır.