Prof. Dr. Nuray Bozkurt

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

 

Myoma uteri (rahim myomları) kadınların genital sisteminde en sık rastlanan iyi huylu tümörlerdir. Üreme çağında %70-80 oranında görülebilir. 35 yaşın altında %20-40 oranında asemptomatiktir. Myom sıklığı yaşa, genetik nedenlere ve vücut kitle indeksine göre değişebilir.

Myomların semptomları neler olabilir?

Myomu olan hastaların büyük çoğunluğunun şikayeti olmaz. Semptomu olan kadınlarda ise şikayetler myomun büyüklüğü, bölgesi ve eş zamanlı myom dejenerasyonuna bağlı olarak değişebilir. Semptomu olan kadınlarda kansızlığa yol açan anormal vajinal kanama, kasık bölgesinde ağrı ve bası hissi, idrara sık çıkma, idrar kaçırma ve daha nadiren üreme fonksiyonları üzerine olumsuz etkileri olabilir.

Kanama genellikle rahim zarındaki olumsuz etkilere bağlı görülmektedir. Ağrı genellikle saplı myomun dönmesine, rahim zarındaki myomun rahim ağzını genişletmesine, gebelikte kırmızı dejenerasyona veya çok nadiren sarkomatoz (kanser dönüşümü) değişime bağlı olabilir. Bası etkisi idrar kesesi ve barsaklar üzerine etkisiyle oluşmaktadır. Myomun sarkomatoz dönüşümü yani kanser olasılığı oldukça nadirdir( %0.13- 0.23). Rahim zarı kalınlaşması veya rahim zarı kanseri olgularında myom eşlik etmesi, estrojen fazlalığına bağlı olduğundan sık görülmektedir. Myomun kısırlığa neden olma olasılığı oldukça azdır. Tekrarlayan gebelik kayıpları, erken doğum, bebeğin eşinin erken ayrılması, bebeğin geliş şeklinin baş gelişi dışında olması ve gelişme geriliği olabilir. Etkilenen hastaların yaklaşık yarısı sezeryan doğum geçirmektedir. Bu nedenle, myoma uteri fiziksel, duygusal, sosyal ve maddi açıdan hayatı etkileyecek durumlara sebep olabilir.

Gebelik Myomu Etkiler mi?

Myomların altında yatan nedeni net olarak bilemesek de yumurtalık hormonlarının rolü olduğu kabul edilmiştir. Steroid hormonların fazla olduğu dönemler olan gebelik ve perimenopoz durumlarında ve kilo fazlalığı olan kadınlarda myom sıklığı daha fazladır. Doğum kontrol ilaçlarının etkisi tartışmalıdır, hormon tipi ve formülasyonuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Aile öyküsü genetik ve epigenetik mekanizmaları yansıtabilir, bu konuda hormonal metabolizma ve diyet gibi çevresel faktörler etkin olabilir. Dolaşımda bulunan estrojen miktarına bağlı olarak siyah ırkta myom sıklığı daha fazladır. Myomların boyutu genellikle erken gebelikte artarak 6-7. Haftalarda iki katına çıkabilir. Daha sonra büyüme azalır ve üçüncü trimesterde boyutu azalabilir. Bu sadece serum estrojen artışına bağlı değildir. Diğer hormonlar, sitokinler büyüme faktörleri etken olabilir. Ayrıca gebelik sırasında myomlar kanama, nekroz ve dejenerasyon gibi sekonder değişikliklere uğrayabilirler.

Myom Gebeliği Etkiler mi?

Rahim zarında ve kasında bulunan myomların doğurganlığı azaltabileceği ve gebelik sırasında rahmin genişlemesini kısıtlayabileceğine inanılır. Kısırlık, tüp bebek tedavilerinden sonra düşük gebelik oranına yol açan ve düşüğe yol açabilen yaygın uterin myoma sıklığı gebelikte oldukça azdır (%0.1- 3.9) . Myomların tek başına infertiliteye yol açma oranı %1-3, infertiliteye katkıda bulunma oranı %5-10 ve tekrarlayan düşüğe yol açma oranının %7 olduğu düşünülür.

Myomun çıkarılması anatomiyi düzelterek, rahim kasılmasını azaltarak ve lokal inflamasyonu azaltıp kan akımın artırarak infertil kadınlarda gebelik oranını artırabilir. Ancak bunun nedeni net olarak bilinmemektedir. Ayrıca bu konuda bilinen en etkili durum rahim zarında yer alan myomların histeroskopik olarak çıkarılmasıdır. Myomu olan kadınlar olmayanlara göre daha fazla gebelik ve doğum sırasında komplikasyonlara maruz kalırlar. Düşük oranı özellikle rahim zarında yer alıyorsa daha fazladır. Bebeğin anne karnında yerleşme bozukları ve sezeryan doğum oranı, erken doğum, kasık ağrısı, bebek eşiğinin doğumdan önce ayrılması zor doğum ve doğum sonrası kanama riski daha fazladır. Gebe bir kadında myomun çıkarılması oldukça nadirdir. Erken gebelikte ağrı yapan saplı myomsa çıkarılabilir. Kontrol edilemeyen kanama, uterus atonisi, rahim alınması, gebelik kaybı gibi yan etkileri olacağı düşüncesiyle genellikle kaçınılır. Ancak saplı myomun dönmesi ya da rüptüre olması veya nekroza bağlı karın zarında inflasmayona neden olarak ağrı yapması gibi nedenlerle opere edilebilir. Laparoskopi uygulanacaksa açık teknik en iyisidir. Myom çıkarılması sırasında çok dikkatli olunmalıdır.

Sezeryan sırasında myom çıkarılması tartışmalıdır. Rutin myomektomi uygulamadan kaçınılmalıdır. Bazen doğumu gerçekleştirmek için de uygulanabilir. Saplı myomlar kanama riskinin genellikle arttırmadığı için çıkarılabilir. Cerrrahın tecrübesi ve merkezin ileri seviye olması halinde duruma göre karar verilerek yapılabilir. Avantajı ise hastanın tekrar cerrahi geçirmek zorunda olmamasıdır.

 

Röportajın devamını okumak için sayımızı inceleyebilirsiniz.