Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1969 yılında Ankara’da doğdum. 1986 yılında Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nden, 1992 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 1992–1998 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı’nda Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanlık Eğitimimi tamamladım.

1998–1999 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri, Cleveland, Ohio’da, The Cleveland Clinic Foundation, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniğinde 1 yıl boyunca deneysel mikrocerrahi alanında çalıştım. 2000 yılında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı’na Öğretim Görevlisi olarak atandım. Aynı üniversitede 2001 yılında Yardımcı Doçent oldum. 2002 yılında Stephen S. Kroll Bursu ile 3 ay süreyle Belçika’daki Gent Üniversitesi Plastik Cerrahi Kliniğinde “Perforatör flepler ve meme rekonstrüksiyonu” alanında klinik fellow olarak çalıştım. 2004 yılında Doçentlik sınavında başarılı olarak Doçent ünvanı kazandım. 6 yıl sonra Nisan 2010’da aynı üniversitede Profesör olarak atandım. 2007-2011 yılları arasında El Cerrahisi Bilim Dalı Başkanlığı, 2004-2012 yılları arasında Koordinatörler Kurulunda Başkoordinatör Yardımcılığı görevi yaptım. Aynı zamanda 2004-2010 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Eğitimi Anabilim Dalı bünyesinde Klinik Beceri Eğitimi Kurulu Başkanlığını yürüttüm. Şubat 2022’den bu yana Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı olarak görevimi sürdürmekteyim. Aynı zamanda üniversitedeki görevinin yanısıra 2010 yılından bu yana muayenehanemde serbest hekimlik yapıyorum.

Yurt dışı ve yurt içi olmak üzere toplam 139 bilimsel makalem, bu makalelere yapılan 800’e yakın atıflarım, 7 adet kitap bölümü yazarlığı,m 1 adet kitap bölümü çevirim ve 2 adet kitap çevirim var. Aynı zamanda Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği, Yara Bakım Derneği gibi ulusal ve European Association of Plastic Surgeons (EURAPS), Pyrenean Club of Plastic Surgeons gibi uluslararası derneklerin üyesiyim. 2006-2016 yılları arasında Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği’nde, 2008-2016 yılları arasında Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalıştım; 2014-2016 yılları arasında Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği Başkanı, 2018-2021 yılları arasında da Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı olarak görev yaptım.

Klinik ilgi alanlarım arasında, estetik ve rekonstrüktif meme cerrahisi, estetik cerrahi, kanser ve travma sonrası rekonstrüksiyon, mikrocerrahi; akademik ilgi alanları içinde de tıp eğitimi, klinik beceri eğitimi, mikrocerrahi eğitimi bulunuyor.

Hem hekimliğe hem müzisyenliğe aktif olarak devam ediyorsunuz. Hangisi sizin asıl mesleğiniz olarak görüyorsunuz?

Asıl mesleğim hekimlik tabii ki… Ama ikisini bir arada tutan bazı sebeplerim var tabii ki…

Müziğe nasıl başladınız?

Müzik eğitimine son derece önem verilen ve Milliyet Gazetesi’nin Liselerarası Müzik Yarışmalarında her sene derece yaparak birçok müzisyenin yetişmesine katkı sağlayan bir okul olan Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunuyum. Müzikle tanışma serüvenimi “Arkadaşlarımın gitarlarını çalarak başladım” diye anlatırım genellikle… Lise hayatımda aldığım derslere ek olarak, Ankara Üniversitesi Çok Sesli Korosu’nda şarkı söylemek müzik eğitimimin temelini oluşturdu. Üniversite yıllarımda Orkun Yazgan, Dr. Selim Öncel ve Dr. Efsun Öztürk ile bir araya gelerek “Grup Günışığı”nı oluşturduk ve bu grupla 1990 yılında TRT Ankara Radyosu’nun açtığı yarışmada Grup dalında birincilik ödülü aldık. Bununla birlikte hayatımda yarışmalar dönemi başlamış oldu. 1991 yılında TRT Altın Anten Şarkı Yarışması’nda Can Atilla’nın “Son Çizgiler” adlı eseri ile solist olarak yarıştım. Efsun Öztürk’ün ayrılması ile yolumuza “Grup S.O.S” olarak devam ettik. 1995 yılında TRT Altın Anten Şarkı Yarışmasında, Orkun Yazgan’ın “Beni Özleme” adlı eseri ile yarıştık ve dördüncü olduk.

Meslek yaşantıma 1992 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalında asistan olarak başladım ve ağır cerrahi eğitim sürecimde bile müzikten kopmadım. O yıllarda, yarı profesyonel olarak müzik yaparken Ankara’da çeşitli mekanlarda sahne aldık. 1996 yılında, Grup S.O.S’e müzisyen Suat Yıldırım’dan gelen bir teklif, Eurovision Şarkı Yarışması yolunu açtı. Bu, çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz bir fırsattı. O yıl, Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finallerinde Suat Yıldırım’ın “Sevgiyle” adlı eserinde solist Zeynep Poyraz’a arka vokal olarak yer aldık. O yarışma aynı zamanda eşim Pınar ile tanıştığım ve aynı yolu 1997 yılında ise bu kez Pınar Karakoç ve Grup S.O.S. olarak Erdinç Tunç’un “Sen Nerede Ben Orada” adlı eseriyle yarışarak ikinci olduk. 2000 yılına geldiğimizde yaşamımızda yeni yollar açacak olan yeni bir dönem başladı ve Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finalinde, Pınar Ayhan ve Grup S.O.S. olarak, sözleri Pınar Ayhan ve Orkun Yazgan’a, müziği bana ait olan “Yorgunum Anla” adlı eser ile birinci olduk. Ardından 13 Mayıs 2000’de Stockholm, İsveç’te düzenlenen 45. Uluslararası Eurovision Şarkı Yarışmasında Türkiye’yi temsil ettik ve 59 puan alarak 24 ülke arasında 10. sırayı elde ettik.

Eurovision Şarkı Yarışması’ndan döner dönmez, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalına Öğretim Görevlisi olarak atandım ve Plastik Cerrahi alanında akademik kariyere başladım. Müzik alanındaki kariyerim profesyonel alana taşınmadı ama Ankara’da uzun yıllar Pınar Ayhan ve Grup S.O. S olarak sahneye çıktık. Mesleğim, hastalarım, ameliyatlarım, öğrencilerim, asistanlarım, derslerim, Doçentlik, Profesörlük derken, sahne çalışmaları yavaş yavaş azalıp bitti ama sonrasında da müzik alanındaki çalışmalarıma eşim Pınar Ayhan ile birlikte devam ettim. Onun 2012 ve 2014 yılında yayınlanan albümlerinde ortak eserlerimiz bulunuyor. Ayrıca askerlik arkadaşım olan Dr. Ferhat Göçer’in ilk albümünde yer alan “Aşkların En Güzeli” adlı eseri, benim ve Ferhat Göçer’in ortak çalışmasıdır. 2015- 2016 yılları arasında eşim Pınar Ayhan’ın internet üzerinden canlı yayınlanan ve birçok ünlü sanatçının misafir edildiği aylık konserler dizisi olan “Misafir Şarkılar” projesini birlikte yürüttük. 2022 yılında iki şarkıdan oluşan “Kendimce” adlı tekliyi yayınladım. 2023 yılında ise kendi eserlerimi topladığım ve senfonik olarak yorumladığım “Önceleri” adlı albümü yayınladım.

Neden müzik ve hekimliği bir arada seçtiniz? İkisinden de kopamadığınızı düşünüyorum?

Hekimlik mesleğinin içinde hem bilim hem sanat var. İnsanların fiziksel ve ruhsal sorunlarını tedavi etmek için onlara dokunurken hem bilimsel hem sanatsal yönden güçlü olmak zorundasınız. Sadece güzel sanatlar değil elbette, iletişim sanatı da hekimliğin temel direklerinden biri. İnsan bedeni en yüce sanat eseri. Plastik cerrahi de bilim ve sanatın bir araya geldiği ve insan bedeninde mucizevi değişikliklere sebep olabildiğiniz, yaşamın kalitesini ilgilendiren koskocaman bir alan. Bilim dünyayı yaşamayı kolaylaştırırken, sanat dünyayı yaşanabilir kılıyor. İşte tüm bu nedenlerle, hekimlikle benim sanatı yaşama biçimim olan müziği ayırmak benim için kolay değil.

İki işi bir arada yürütmek, sizin için zor oluyor mu?

Elbette kolay değil. Sadece bu ikisi değil, aynı zamanda hayatımda eşim Pınar Ayhan ile birlikte 2020 yılında kurduğumuz Tohumluk Sosyal Yardımlaşma Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı var. Bu Vakıfta İletişim Komitesi Başkanlığını yürütüyorum. Burada Vakfın web sayfası, sosyal medya hesapları ve kurumsal iletişim stratejisinin sorumluluğunu taşıyorum. Öte yandan eşim Pınar Ayhan’ın sahnelemekte olduğu “Orada Duruverseydi Zaman”, “Kemal”, “Dinle Çocuk”, “Mızrak Duruşlu Kadınlar” ve benzeri müzikal belgesel eserlerin görsel ve teknik yönetmenliğini de ben yapıyorum.

 

Röportajın devamını okumak için sayımızı inceleyebilirsiniz.