Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Aşkın Pekbay, 48 yaşındayım, 21 yıldır motosiklet kullanmaktayım ve Ankara’da bir özel hastanede Kalp ve Damar cerrahisi uzmanı olarak görev yapıyorum. Varadero Türkiye motosiklet kulübünün üyesiyim.
Motosikletle tanışmanızı bize anlatır mısınız?
Motosikletle tanışmam 1996 yılının bahar aylarından birinde oldu. İlk motosikletim 250 cc Honda Rebel idi. Başlangıç için oldukça iyi bir motosikletti. O zamanlar Bodrumda yaşıyor ve işim gereği yarımadada neredeyse her gün en az 60-80 km yol alıyordum. Sevgili meslektaşım ile ortak aldığımız bu motosiklet bana bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamıştı. Gün içinde her durumu fırsata çevirip motosikletle yol almak tarifsiz bir keyif oluyordu. Tabii bu güzellik bir süre sonra artık pekte paylaşılamaz bir hale geldi. Ayrıca birlikte yol alma ve bu keyfi birlikte yaşamak için artık herkes kendi motosikletini almalıydı.
Sonrasında edindiğim motosiklet Suzuki DR650 oldu. Tam bir canavar… Yol dersen yolda, arazi dersen biraz hantal olsa da arazide bana yarımadada unutulmaz zamanlar yaşattı. Sanırım artık benim için iki tekerlek bir sevda olmuştu. Arazi sürüşü için hafta sonlarını iple çeker olmuştum. Bodrum ve çevresindeki bu güzellikleri burada tarif edebilmek gerçekten imkânsız. Bir yanda deniz kokusu bir yanda çam ormanlarının kokusu motosikletin üzerinde yüzünüze vuran o tarifsiz güzellikteki rüzgâr insanı bambaşka bir aleme götürüyordu. Bir ara tam bir custom olan airbrush boyalı kartal gidonlu Honda VT600 cc Shadow’umu saymazsak ki oda ayrı bir dünya idi, enduro tarzı motosikletler bana hep çok daha cazip geldi diyebilirim. Halende 2006 model bir Honda XL1000 Varadero sahibiyim ve onu çok seviyorum ☺. Ankara’da bir Honda Varadero aşığı olan sevgili abimiz Hakkı Bayhan’ın garajında neredeyse her hafta sonu bir araya gelip tamirat, bakım ve kendi kişisel gelişimimiz için yaptığımız toplantılar, zorlu geçen bir haftanın tüm yorgunluğunu almakta ve bize motosikleti ve onunla yaşamayı daha da sevdirmektedir.
Benim için motosiklet kullanmak hayatın ta kendisi. Her şeyin başında denge ve yön verme, bir şeyleri çok daha öncesinden sezmek, planlama ve uygulamak, diğer araç sürücülerinin de ne yapacaklarını anlamaya çalışmak bazen de her şeyi doğru yapıyorum zannederken kendini tamda sorunların ortasında bulmak ne kadarda hayata dair değil mi? Motosikletle yaşayan insanlar bana göre gerçek anlamda hayatın değerini çok iyi bilen, onu her yönden anlamlı yaşamayı seven ve değer veren insanlardır.
Yazının devamını Ocak 2017 sayımızda okuyabilirsiniz